Hukukçu Mu Hukukçu Mu? Etik, Epistemoloji ve Ontoloji Perspektifinden Bir Felsefi İnceleme Felsefe, her şeyin derinine inme, yüzeyde görünenin ötesine bakma amacını taşır. Bu bakış açısıyla, gündelik dilde sıkça karşılaştığımız bir soruyu, “hukukçu mu hukukçu mu?” sorusunu felsefi bir bakış açısıyla ele almak, kavramların derinliğini keşfetmek demektir. Dilin gücü, düşüncenin sınırlarını belirler ve dilin her bir terimi, insanlık tarihindeki düşünsel evrimi yansıtır. “Hukukçu” veya “hukukçu” terimlerinin kullanımı, sadece dilsel bir tercihten ibaret değildir; aynı zamanda etik, epistemoloji ve ontoloji gibi temel felsefi alanlarda önemli tartışmalar açmaktadır. Peki, hukukçu mu hukukçu mu? Bu soruya derinlemesine baktığımızda, bu ikiliğin arkasında yatan daha…
Yorum BırakGünlük İzler Yazılar
İran Kaç Günde Gezilir? Geleceğe Dair Bir Seyahat Vizyonu “Bir ülkeyi gezmek, sadece topraklarını adımlamak değil, onun ruhuna dokunmaktır.” Yarınların İran’ı: Kaç Gün Yeter, Kaç Gün Yetmez? Kafamızın bir köşesinde hep aynı soru dönüp durur: “İran kaç günde gezilir?” Fakat bu soruya vereceğimiz yanıt aslında sadece bir seyahat planlaması değildir; aynı zamanda geleceğe dair bir zihin egzersizidir. Belki de mesele, “kaç gün” değil, “nasıl bir bakış açısıyla” gezdiğimizdir. Bugün, dünyanın dört bir yanından gezginlerin ilgisini çeken İran; tarih, kültür ve coğrafya açısından zamanın ötesinde bir deneyim sunuyor. Ama asıl merak uyandıran kısım, yarının dünyasında bu ülkenin nasıl bir keşif alanı…
Yorum BırakHortlak Ne Demek TDK? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Güç, toplumun temel yapı taşıdır. Her toplumda, iktidarın kimin elinde olduğu, nasıl kullanıldığı ve bu güçle nelerin mümkün olduğu üzerine kafa yormak, siyaset bilimcilerinin en büyük uğraşlarından biridir. Bir siyaset bilimci olarak, toplumsal düzenin nasıl şekillendiğini, bu düzenin hangi güç ilişkileri üzerinden işlediğini anlamaya çalışırken, bazen dilin de bu ilişkileri nasıl yansıttığına bakmamız gerekir. Dil, sadece iletişim aracı değil, aynı zamanda toplumsal ideolojilerin, normların ve iktidar yapılarının bir yansımasıdır. “Hortlak” kelimesi, kulağa ürkütücü bir anlam gibi gelse de, siyaseti ve toplumu anlamada önemli bir metafor olabilir. Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde,…
Yorum BırakHollanda Türkleri Nerede? İktidar, Kurumlar ve Vatandaşlık Üzerine Siyaset Bilimi Odaklı Bir İnceleme Toplumlar, gücün, kurumların ve ideolojilerin bir arada şekillendiği ve yeniden üretildiği dinamik sistemlerdir. Siyasal yapılar, bireylerin kimliklerini ve rollerini belirlerken, aynı zamanda onları toplumsal ve kültürel bir hiyerarşiye yerleştirir. Bu düzen içinde, göçmen gruplar ve özellikle Hollanda’daki Türkler gibi azınlıklar, bu güç ilişkilerinin merkezinde yer alır. Peki, Hollanda’daki Türkler ne durumda? Nerede duruyorlar ve bu topluluklar iktidarın ve ideolojilerin belirlediği sınırlarla nasıl şekilleniyor? Hollanda’daki Türkler: Güç ve İdeoloji Çatışmasında Bir Varlık Hollanda’ya göç eden Türkler, 1960’lardan itibaren iş gücü ihtiyacını karşılamak için gelen ilk nesille birlikte başlamış…
Yorum BırakEn İyi Salçalık Domates Çeşidi Hangisi? Bir Yaz Bahçesinden Gelen Hikâye O yaz sabahı güneş doğarken, köyün arka ucundaki bahçede iki insan sessizce domates fidanlarının arasında yürüyordu. Biri Ali, diğeri Zeynep’ti. Ali, yıllardır tarımla uğraşan, toprağın kokusunu pusula gibi kullanan, çözüm odaklı bir adamdı. Zeynep ise her fidanla konuşur gibi davranan, toprağı sadece bir üretim alanı değil, hayatın kalbi olarak gören bir kadındı. O sabahki amaçları basitti ama cevabı yıllardır tartışılan bir soruya yakındı: “En iyi salçalık domates çeşidi hangisi?” — Ali’nin Planı: Verim ve Strateji Odaklı Bir Arayış Ali için en iyi domates çeşidi, verimi yüksek, dayanıklı, erken olgunlaşan…
Yorum BırakHint Denizi Nasıl Yazılır? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir psikolog olarak, insanların içsel dünyalarındaki derinliklere dair merakım hiç bitmez. Her bir kelime, davranış, düşünce, duygu ve eylem, insan zihninin karmaşık yapısını çözme adına bir ipucu sunar. Bugün ise bir soru var kafamda: “Hint Denizi nasıl yazılır?” Dışarıdan basit bir soru gibi görünebilir; ancak derinlere indiğimizde, bu sorunun ardında çok daha fazlası yatıyor. Gelin, bu soruyu bir psikolojik perspektiften inceleyelim. Bilinçli ve Bilinçdışı: Yazmanın İlk Adımları İlk bakışta, bir kelimenin doğru yazılıp yazılmadığı konusu çok yüzeysel bir konu gibi algılanabilir. Ancak dil, bilinçli ve bilinçdışı süreçlerin bir araya geldiği bir evrendir.…
Yorum BırakComplexity Teorisi Nedir? Yalnızca “Karmaşa” Değil, Akıllıca Düzen Arayışı Sana içten söyleyeyim: Complexity teorisi (karmaşıklık teorisi) kulağa akademik bir labirent gibi gelebilir ama aslında her gün elimizin altında. Kahve zincirindeki tedarik aksamaları, sosyal medyada bir gecede yayılan bir akım, futbol sahasındaki anlık taktik değişimleri… Hepsi, çok sayıda parça ve ilişki içinde doğan öngörülemeyen ama örüntülü davranışların sahnesi. İşte bugün, “Complexity teorisi nedir?” sorusunu sadece tanımlamakla kalmayıp köklerinden geleceğine uzanan, arkadaş sohbeti sıcaklığında ama analitik bir bakışla masaya yatırıyorum. Kısa tanım: Complexity teorisi, çok sayıda etkileşen bileşenden oluşan sistemlerde ortaya çıkan (emergent) davranışları, geri besleme döngülerini, ağ yapılarını, uyarlanabilirliği ve ölçeklenme…
Yorum BırakHijyen Nedir? Çeşitleri Nelerdir? Geçmişten Günümüze Temizlik ve Sağlık Bir tarihçi olarak, geçmişin izlerini araştırmak ve bu izleri günümüze bağlamak her zaman bana ilham verir. Birçok kavram, zamanla değişir ve toplumsal, kültürel ve bilimsel gelişmeler ışığında evrilir. Hijyen, bu kavramlardan biridir. Her ne kadar günümüzde hijyen, çoğunlukla kişisel temizlik ve sağlıkla ilişkilendirilse de, bu kavramın tarihsel bir derinliği ve toplumsal bir anlamı vardır. Hijyenin anlamı ve çeşitleri zaman içinde nasıl şekillendi? Temizliğin sosyal anlamı nasıl değişti ve günümüzde hangi alanlara yayıldı? Gelin, birlikte bu sorulara yanıt arayalım. Hijyenin Tarihsel Süreci İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinde, hijyen genellikle kişisel temizlik ve toplumların…
Yorum BırakBitmeyen Kartuş Ne İşe Yarar? Ucuz Sayfa Vaadinin Görünmeyen Bedelleri Peşin hükümle söyleyeyim: “bitmeyen kartuş” (CISS/mürekkep tankı) mucize değil; doğru senaryoda akıllıca, yanlış senaryoda ise zaman ve para tuzağı. Tartışmayı ateşleyeyim: Sadece sayfa başı maliyetine bakarak karar veren herkes, yazıcısının ömrünü, çıktısının kalitesini ve sinir sistemini riske atıyor olabilir. Evet, CISS sistemleri litre başına mürekkebi ucuzlatır, ama her ucuzun bir görünmeyen faturası vardır. Hazır mısınız, bu faturayı kalem kalem açalım. Bitmeyen kartuş, düşük maliyetli bol çıktı için cazip; ancak garanti, kalite, güvenilirlik ve sürdürülebilirlik iddialarında gri alan çok. Bitmeyen Kartuşun Mantığı: Çok Mürekkep, Uzun Baskı Bitmeyen kartuş sistemi, yazıcıya harici…
Yorum BırakKar Beyazdır Ölüm Kimin? ❄️ — Romantize Edilmiş Bir Yasa Beyaz Eldivenle Eleştiri Hızlı cevap: Şarkıyı 1997’de ilk kez Kerim Tekin seslendirdi; söz ve beste Tayfun Duygulu (sözlerde ayrıca Beste Açar) imzası taşır, düzenleme İskender Paydaş’ındır. ([Vikipedi][1]) Giriş: “Beyaz”ın Büyüsü, Hakikatin Gölgesi Net konuşacağım: “Kar beyazdır ölüm kimin?” sorusu basit bir bilgi arayışı değil; toplumsal hafızamızın copy-paste alışkanlığına tutulmuş bir ayna. Beyazı masumiyet diye yücelten bir kültür, ölümü de beyazlaştırıp parantez içine almayı seviyor. Ama sorunun cevabını bilmekle yetinmeyelim; bu sözün yarattığı estetikle duygusal konfor alanımızı sorgulayalım. Çünkü kimi zaman en parlak beyaz, en kör edici ışıktır. “Kar Beyazdır Ölüm”…
Yorum Bırak